Tuesday, September 6, 2016

Krom Sohbetleri I - Pole meleği: Özge Uraz Kum

Hani ilk okuldayken herkesin bir anket defteri olurdu, burcun nedir, en sevdiğin renk, hobilerin fobilerin gibi geyik geyik soruların yazıldığı defterler elden ele dolaşırdı. Ben de bu anket defterlerinden ve Pole Parlour'un podcast röportajlar sonrası yayınladığı soru-cevaplardan esinlenerek Pole Sohbetleri (PS) ile Türkiye'deki pole'cuları yakından tanımak ve hep birlikte ilham almak istedim. Bu insanlar kimdir, ne yapar ne eder, ne yer ne içerler? Merak ettiğiniz soruları gönderin gelecek anketler için listeye ekleyelim.


Soru cevap sohbetlerimizin ilk konuğu WOW Asia'nın kurucusu, Cehenneme Direk adlı şahane blogun sahibi ve WOW ailesinin birinci nesil eğitmenlerinden Özge Uraz Kum. Güler yüzlü tatlı dilli, heavy metal ateşi desen onda, kalemi desen kuvvetli, kedileri kuşları öğrencileri ve bilumum canlıları sever, stüdyoya girdiğiniz anda kocaman gülümsemesiyle insanı mutlu, huzurlu evinde hissettirir o yüzden o benim için kelimenin tam anlamıyla gerçek bir Pole Meleği!

Uçan her şeyin ve herkesin dostu olduğu için 
kuşlar da onu çok seviyor :)))

Pole Dansa ne zaman ve nasıl başladın?

Ortada hiçbir neden yokken birden başladım. Vahiy indi resmen. 2012 yılında reklam ajansında çalıştığım, çokça sıkılıp bunaldığım günlerdi. Birden fark ettim ki, müzik dinleyip yürüyüş yaparken (ki tek spor faaliyetim hafif tempo yürüyüştü o zaman) hayalimde hep direkte bir şeyler yapıyorum. (“Bir şeyler” çünkü hiçbir hareket bilmiyorum. Dansın adının “Pole Dance” olduğunu bile bilmiyorum. Sadece ordan burdan zihnime yerleşmiş silik imajlar var.) Direk dansı diye Google’layıp Afrocubanos’ta derse başladım. O zamanlar WOW yoktu. Lise arkadaşım Zeynep’e anlattığında onların da stüdyo açmak üzere olduğunu öğrendim. Sonrası WOW ☺

Favori pole fotoğrafın?




İlk Nemesis’in hangisiydi? 

Elbow grip skater’dan ballerina kombosu. İlk gösteride vardı. Rüyamda Mighty Grip çorap görüyordum acıdan.

Şu anda hangi hareket üzerinde çalışıyorsun?

Şu an spesifik olarak çalıştığım bir hareket yok. Değişik geçiş ve kombo denemeleri yapıyorum. Dans çalışıyorum. Sevinç gelse de mobilite çalışayım onla diye bekliyorum.

Sana göre ideal bir antrenmanın anatomisi nasıl olmalı?

Ben 2-3 tane trick çalışmayı ve o trick’lerin etrafında dans etmeyi seviyorum 1,5 saat boyunca. İdeali tabii düzenli pole’lu pole’suz kondüsyon da çalışmak ama 2 ay dişimi sıksam 3. ay patlıyorum o konuda.

İyi bir eğitmenden ne beklersin?

Empati, araştırma geliştirme, kafa açma, alternatif yaratma. Süper koçum Sevinç. O olmasaydı bu füzyon ameliyatlı omurgamla, travmatik bedenimle ya harcanıp giderdim ya da dönüşü olmayan büyük sakatlıklar yaşardım. Doğru ısınmalar, sistematik dril’ler, akademik ve geek bir yaklaşımla dünyada benim koşullarımdaki hiçbir pole’cunun erişemediği bir seviyeye çıkardı beni.

En büyük destekçin kim?

Enteresan ama hayatımdaki herkesten hep destek gördüm. Rahmetli anneannemden liseden artık hiç görüşmediğim arkadaşlarıma kadar... Ama en başta kocam ve WOW kızları.

Pole Blues’la ve yoğun antrenman dönemlerinde yorgunlukla nasıl savaşırsın?

İki sene önce kendimi duvardan duvara vurup neden olmuyorrrr, nedeeeen olmuyooorrrr diye ağlardım. Şimdi, yüzlerce kez yaşadıktan sonra, “OK, geçecek” diyorum ve Freestyle dans ederek, kafamı pole dışı uğraşlarıma vererek falan depresyona mahal vermemeye çalışıyorum.

Nasıl beslenirsin?

Vegan ☺ (ama genelde çok dikkatli ve özenli bir beslenme programımım yok).




Favori antrenman sonrası yiyecek/içeceğin?

Chia’lı vişneli puding ya da vegan protein shake.

Güncel stretching hedeflerin neler?

Kollarımı kulaklarımın yanına kaldırabilecek kadar omuz esnekliğine sahip olmak (evet acınası durumdayım).

Favori stretching ipuçların?

Stretching yapmak! (O kadar yapmıyorum ki! ☺ )

Eğitmen ve stüdyo sahibi olmak sana neler kattı?

Süper kadınlar, huzur dolu bir ortam. Daha önce hiç sahip olmadığım bir sorumluluk hissi. (Son çalıştığım ajansta bilgisayarımı müdürün eline verip k-o-ş-a-r-a-k kaçmıştım. Şimdi herhangi bir hayat planı değişikliği önce stüdyo bariyerine takılıyor. Çünkü beni ve benim planlarımı çok aştı artık. Stüdyoyu en az benim kadar sahiplenen, evi gibi gören, her anını orda geçiren insanlar var. Ve bu durumu sürdürmek için her şeyi yaparım herhalde ☺ )

Pole yarışmaları senin için ne ifade ediyor?

Ay çok heyecanlı. Bir kere katıldık işte grupça. Harika bir deneyimdi. Tembellik basmasa Aralık’ta yine katılacaktık ama seneye kaldı sanırım. Yarışmanın şöyle bir yanı var benim için; Pole neticede bir gösteri sanatı ve benim için bunu “göstermenin” yegane yolu yarışma. Dolayısıyla rekabet unsuru çok geri planda kalıyor. Bir sürü pole’cuyla tanışmak, eğlenmek, üretmek gibi şeyler yüzeye çıkıyor.

Sana göre Pole’a en çok yakışan müzik hangisi?

Heavy metal ☺ Bu aralar klasik müzikle de çok dans ediyorum. Farklı tarzlar denemek lazım aslında, zenginleştiriyor.

Pole stilini nasıl tanımlarsın?

Yavaş ve lirik. Açıların, şekillerin falan net ve temiz olması çok önemli sanırım benim için. Split’li trickleri, akıcı geçişleri seviyorum.

Koreografi hazırlarken nasıl bir yol izlersin?

Ben Freestyle takılarak koreografi çıkarıyorum. O yüzden sınıf koreografilerini falan son dakikaya bırakmak işime gelmiyor. Antrenman sonlarında minik minik Freestyle yapıp elime geçen malzemeleri kompozisyon haline getiriyorum. Sonra müziğin uygun yerlerine bu kompozisyonları monte edip trick’leri belirliyorum.
Eskiden kağıt üzeri koreografi yapardım ama hayallerle gerçekler nadiren yaklaşırdı. Bir de kafayı boşaltıp doğaçlama teknikleri ile çalışınca benim için daha şaşırtıcı ve ilginç elementler çıkabiliyor.

Vazgeçemediğin pole hareketi? 

Ballerina. Ayesha. Meathook. Hep bir tarafa iliştiresim geliyor bunları.

Pole dışında Pole için seni en çok destekleyen aktiviteler neler?

Instagram’da gezmek ve kopya çekecek kombo bulmak, yemek yemek ve uyumak (son ikisi yaşamsal faaliyetleri sürdürerek dolaylı olarak pole’a katkıda bulunuyorlar.)Bir zamanlar düzenli cimnastik halkasıyla çalışırdım ama bu aralar pole dışında bir şey yapmak istemiyorum. Azıcık gücüm varsa bunu pole’da harcayasım var. Hayat kısa...

Pole’suz bir fotoğrafın?




Favori Pole yıldızın?

Son zamanlarda Polina Syniachenko ve Ilka Bardoczy. Brian Wolf da can.

Bize iham verici bir pole videosu tavsiye eder misin?

Brian Wolf Pacific Pole Dance Champ. 2016


Instagram’da kimleri takip edelim?

Ilka Milka ve Jelena Boksan’ı çok stalk’lıyorum.

Son günlerde sende Pole’un üzerine atlama isteği uyandıran şarkı?

Hep değişiyor. Bu hafta boyunca Bird in My House diye bir şarkıyı dinledim.



Antrenmanların için sana ilham veren bir görsel ya da özlü sözü bizlerle paylaşır mısın?

Hmzzz, öyle bir şeyim yok galiba. Antrenman günlerimiz belli, kızlarla whatsapp’laşıp gaza geliyoruz. Sonra durmak için görsellere ve özlü sözlere gerek oluyor (sigara paketleri ardındaki görseller gibi, brusit olmuş bir omuz ve büyük puntolarla bokunu çıkarma...)






4 comments:

  1. Merhaba! Soylesi fikri ve yazi cok guzel. Yalniz sarji devamli bitmek uzere olan telefonlarimizin ekran parlakligi en dusuk ayardaki haliyle bu arka plan renkleri pek anlasamadilar. Yani arka plan daha acik bir renk olsa da yazilar koyu renk olsa daha da sip diye okurdum. Kapatip sonra mi baksam demek aklima gelmezdi. Onu bir soylemek istedim. Sevgiler!

    ReplyDelete
    Replies
    1. Cok tesekkurler feedback icin! Bilgisayarda rahat ama telefon icin kesinlikle haklisin, ben buna bir el atayim :))) yasa varol!

      Delete
    2. Tekrar merhaba Buğu!
      Önerin üzerine blogun mobil formatını değiştirip çok daha sade ve kolay okunur hale getirdim. Janjanlı ve kaplan desenli layout ise bilgisayar versiyonunda hala çalışıyor. Yapıcı eleştirin için çok teşekkürler :)

      Delete
    3. This comment has been removed by the author.

      Delete